Ahenk Laboratuvarı
Test Teknoloji

Koronavirüs (SARS-CoV-2) nedir?

Koronavirüs (SARS-CoV-2) nedir?

Koronavirüsler, insanlarda ve hayvanlarda hastalığa sebep olan büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda birkaç koronavirüsün, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklardan, MERS ve SARS gibi daha ciddi sağlık problemlerine kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. SARS CoV-2 de korona virüs ailesinden olup Covid-19 hastalığına neden olan bir virüstür.

Hastalık insandan insana damlacık yoluyla ve enfeksiyon ajanıyla kirlenmiş objelerden eller aracılığıyla alınarak ağza buruna ve göze temas ile bulaştığı için insanlar arasında fiziksel mesafenin oluşturulması ve ellerin yıkanması en önemli korunma yoludur.

Hastalık esas olarak damlacık yoluyla bulaşmaktadır. Ayrıca hasta bireylerin öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçtıkları damlacıklara diğer kişilerin elleri ile temas etmesi sonrasında ellerini ağız, burun veya göz mukozasına götürmesi ve temas etmesi ile bulaşmaktadır. Asemptomatik kişilerin solunum yolu salgılarında da virüs tespit edilebildiğinden bu kişiler bulaştırıcı olabilmektedir.


Koronavirüs (SARS-CoV-2) ve Maske
Hastalığın inkübasyon süresi ortalama 4-6 gün arasındadır.

COVID-19’un en yaygın semptomları yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve kuru öksürüktür. Bazı hastalarda ise yaygın kas ve eklem ağrıları, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, mide bulantısı, ishal, koku ve tat alma duyusu kaybı gibi semptomlar görülebilir. Ancak bu semptomların diğer viral üst solunum yolu etkenleri sonrası gelişen enfeksiyonlarda da görüldüğü unutulmamalıdır. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve yavaş yavaş başlar. Bazı insanlar enfekte olur, ancak herhangi bir semptom göstermezler ve rahatsızlık hissetmezler. Vakaların yaklaşık yüzde 80'i hastalığı hafif geçirmektedir ve özel tedaviye ihtiyaç duymadan kendiliğinden iyileşebilir. Vakaların %20’si ise hastane koşullarında tedavi edilmektedir. Devam eden yüksek ateş, inatçı bir kuru öksürük ve nefes almada zorluk gibi semptomlar görülen insanlar tıbbi yardım almalıdır. COVID-19 enfeksiyonundan genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişi ile daha fazla etkilemekle birlikte; kişinin immünitesiyle alakalı olarak genç insanlarda da ağır seyredebilmektedir. 60 yaş üzeri, immünsupresif olanlar, yüksek tansiyon, kalp problemleri veya diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların, hastalığı daha ağır geçirme ihtimalleri yüksektir.

Bulaşma yoluna karşı alınacak önlemler içinde el yıkama önem göstermektedir. Elimize bulaşmış olan virüslerin etkisizleştirilmesi için 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalıdır. Eğer su ve sabun yoksa en az % 60 alkol içeren kolonya veya dezenfektanlarla da el temizliği yapılabilir. Özellikle halka açık alanlarda bulunulduğunda veya başka insanlarla temas kurulduğunda eller dezenfekte edilmelidir. Olabildiğince eller burun, ağız ve gözlere dokundurulmamalıdır. Öksürür, hapşırırken ağzın mendil ile kapatılması ve mendilin çöpe atılması, mendil olmayan durumlarda dirsek içiyle kapatılması gereklidir. En önemli korunma yollarından diğeri de insanlarla sosyal mesafeyi korumaktır. Bu sosyal mesafenin 1-2 metre olması önerilmektedir. Sık kullanılan kapı kolları, aydınlatma düğmeleri gibi yüzeylerin temizlenmesi, ev ve iş yeri gibi kapalı alanların sık sık havalandırılması gerekmektedir.


Koronavirüs (SARS-CoV-2) PCR Testi

COVID-19’un tespiti için laboratuvarlarda kullanılan test çeşitleri nelerdir?

SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 tanısı, direkt olarak virüsü saptamaya yönelik olarak yapılabildiği gibi, konak organizmanın virüse karşı oluşturduğu spesifik antikorların gösterilmesi ile de yapılabilir. Bu doğrultuda laboratuvarlarda kullanılan iki test kategorisi vardır.

Bunlar:

  Virüsün kendisini (viral ribonükleik asit [RNA]) tespit eden PCR testleri,

  Konakçının virüse verdiği yanıtı (serolojik antikorlar) tespit eden serolojik testler

PCR testi nedir?

Solunum sistemi örneklerinde SARS-CoV-2 RNA’sının gerçek zamanlı revers transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PZR) ile gösterilmesi enfeksiyonun tanısının doğrulanmasında altın standart yöntemdir.

PCR testi, orofarenks ve nazofarenksten alınan örnekten (geniz ve burun sürüntüsü) virüs genomunun tarandığı testlerdir. İşlem 45-90 dk arası sürmektedir. Buna moleküler tanı testi de denmektedir.

SEROLOJİK TESTLER

Diğer test yöntemindeyse kişinin yakın zamanda enfekte olup olmadığına bakılıyor. Serolojik test adı verilen yöntemde, kanda virüse karşı bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorlara bakılıyor. Bir insan belli bir virüs nedeniyle enfekte olduğunda, vücut enfeksiyonla savaşmak için antikor adı verilen özel olarak tasarlanmış proteinler üretmeye başlıyor. Bu antikorlar, kişi iyileştikten sonra kanın özellikle plazma kısmında aylarca, hatta yıllarca barınabiliyor. Ayrıca vücudun gelecekteki enfeksiyonları aynı tehditten korumasına yardımcı olmaktadır. Serolojik testler, kişinin SARS-CoV-2 virüsüne karşı yanıt olarak oluşturduğu bu antikorları tespit etmektedir.

Örnekler laboratuvara ulaştığında, kanda virüse özgü IgM ve IgG antikorlarının varlığı test ediyor. İki antikorun da aynı anda var olması kişinin yakın zamanda enfekte olduğunu gösteriyor. Eğer sadece IgG antikoru bulunursa bu, kişinin iyileşmekte olduğu ya da tamamen iyileştiği anlamına geliyor.


Koronavirüs (SARS-CoV-2) Aşı

Antikorlar ne kadar sürede oluşur?

Enfeksiyona karşı antikor cevabının geliştirilmesi kişiye bağlıdır ve zaman almaktadır. COVID-19 pandemisi ile ilgili çalışmalar hastaların çoğunun virüse maruz kaldıktan sonra ortalama 7-11 gün içinde antikorları oluşturduğunu göstermekle birlikte, bazı hastalarda daha erken antikor geliştirebileceği görülmüştür. IgM için semptom başlangıcından sonraki 5 gün, IgG için ise 5 7 gün gibi bir süre içinde antikorların oluştuğu gözlemlenmiştir. SARS-CoV-2 enfeksiyonunu geçiren kişilerde genellikle 4 ila 6 hafta sonrasında Ig M antikorları negatifleşmekte. Bazı vakalarda Ig M antikorları uzun süre pozitif olarak kalabilmektedir. Böyle bir durumda bu kişilerin bulaştırıcı olduğuna dair yapılmış bir bilimsel çalışma henüz bulunmamaktadır.

Testte hangi antikorlara bakılır?

SARS-CoV-2 enfeksiyonundan sonra oluşan IgA, IgM, IgG antikorlarını ayrı ayrı tespit eden veya total antikorları tespit eden serolojik testler mevcuttur. Burada şunu da unutmamak gerekir ki; enfeksiyon geçirip de antikor oluşturmayan bireyler olduğunu da yapılan çalışmalar göstermiştir.

Antikor testinin sonuçları ne kadar sürede belli olur?

Test sonuçları bakılacak antikorlara göre 2 ila 4 saat içinde belli olmaktadır.

Antikor testi neden önemlidir?

Antikor testleri, Covid-19'dan iyileşen veya virüsü fark etmeden taşıyabilen hastalarda, virüs artık mevcut olmasa bile antikorları kimin taşıdığını gösterebilmektedir. Kimin bağışık olduğunu belirlemek, kimin ise güvenli bir şekilde geri dönebileceğini bulmak için önem taşımaktadır. Ayrıca SARS-CoV-2 hakkında, Toplumda kaç kişinin virüs ile karşılaştığını saptamada, Hastalığı bilmeden yayan kişileri tespit etmede, hastalığın yayılmasını yavaşlatmak için alınan önlemlerin etkinliğinin değerlendirilmesinde, enfekte olan çalışanların bağışıklık düzeylerini belirleyerek, güvenli işe dönüş zamanının saptanmasında antikor testleri önem arz etmektedir.

Teorik olarak, bir infeksiyon geçirildikten sonra, kişi eğer halen hayatta kalabilmiş ise, geçirilen hastalığa karşı antikor oluşarak, bağışıklık gelişmesi gerekir.

Kovid-19 yeni tanınan bir infeksiyon olduğu için, bu süreç henüz netlik kazanmamıştır.

Ancak, bizdeki sınırlı verilere göre, daha önce PCR ile Kovid-19 infeksiyonu geçiren bazı hastalarda, antikor oluşumunun gerçekleşmediği gözlenmektedir.

Yani, bazı hastaların infeksiyona karşı antikor oluşturmadığı, ya da oluşturamadığı söylenebilecek durumdadır.

Kovid-19’a Karşı Oluşan Antikorlar Koruyuculuk Sağlıyor mu?

Eğer yeterli düzeyde IgG niteliğinde antikorlar oluşmuş ise, infeksiyona karşı koruyuculuğun geliştiğini söyleyebiliriz.

Oluşan Antikorlar Kaybolabilir mi?

Normalde, çoğu infeksiyonda oluşan antikorlar, ya ömür boyu kalıcıdır ve koruyuculuk sağlamaktadırlar, ya da uzun yıllar koruyuculuk sağlamaktadırlar.

Kovid-19 infeksiyonunda, geçen kısa süredeki gözlemlerimiz, başlangıçta oluşan antikorların, bazı kişilerde birkaç ay içinde düşmeye başladığı ve negatif sınırlara doğru gerilediği yönündedir.

Bu durum, yeni verilerle zaman içinde daha netlik kazanacaktır.

Önce Antikor Oluşmuş, Sonra Negatife Dönmüş Kişilerde Koruyuculuk Olur mu?

Herhangi bir enfeksiyon sonrası oluşan koruyucu antikorlar uzun süre kişiyi aynı etkenle karşılaştığında yeniden enfekte olmaktandan korumaktadır. Ancak bu durum, Kovid-19 infeksiyonu için henüz çok belirli değildir.

Normalde, IgG niteliğinde antikorlar oluşmuş, ancak bir süre sonra IgG seviyesi düşerek negatife dönmüş kişilerde, koruyuculuğun da kaybolduğu net olarak söyleyen bir çalışma henüz yok. Ancak tüm dünyada bilim insanları bu konu hakkında yoğun araştırmalar yapmaktadır. Yakın gelecekte hem hümoral bağışıklık hemde daha uzun süreli immüniteyi gösteren hücresel bağışıklık konusunda yapılan araştırmalarla birçok yeni veriler elde edilecektir.

İnfeksiyon henüz yeni olduğu için, bu durumu önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Bu Konu Hakkında Uzmanımıza Sorun

  Lütfen aşağıdaki formu eksiksiz doldurunuz